Blog Single

06 Haz

Okul Çağı Çocuklarında Teknolojik Sınırlar Nasıl Konur?

Okul Çağı Çocuklarında Teknolojik Sınırlar Nasıl Konur? 

Çocuk gelişiminde teknoloji kullanımını dengede kurmak için ilk yazımda bahsettiğim gibi,

 

Birinci altın kuralımız, çocuğunuz ile sağlıklı bir iletişim kurmaktır. Sağlıklı iletişim ve paylaşımlar, yaşam boyu bizimle etkileşimleri devam edeceği için, çocuk ile yaşanılacak her türlü durum için anahtarımız olacaktır. İnanın, çocuk yetiştirme yolculuğunda her kilidi açabilecek bir anahtardır.

 

İkincisi ise, anne baba olarak, evde kişisel telefon, tablet ve bilgisayar kullanımlarımızı sınırlamalı ve çocuklara olumlu bir örnek teşkil etmemiz, ondan beklediğimiz davranışları öncelikle kendimizde görmeliyiz. Çocuklar bizi örnek aldıkları için kendi teknoloji kullanımlarımızı düzenlememiz gerekmektedir.

 

Çocuğunuzun her alanda gelişimlerini izlerken, onların ilgi ve yeteneklerini fark ederek öğrenmeyi istedikleri spor, sanatsal faaliyetlere yönlendirmek ve evde ve dışarda gerçekleştirebileceği hobiler edinmesi yine çok mühimdir. Çünkü çocuk boş zamanları değerlendirmek için keşfedeceği ve zevk alacağı şeylerin zenginliği onun yalnızlığı baş etme ve yaratıcılığını da geliştirecektir. Kendisi de zevk aldığı hobisine vakit ayırmak isteyecektir. Çocuklara rehber olmak ve onlara seçenekler sunmak, ilgilerini fark etmelerini sağlamak ve onları cesaretlendirmek ebeveynliğin püf noktalarındandır.

 

Çocuğunuz için seçtiğimiz oyun veya programı önce kendimiz seyretmeli, eğer onaylıyorsak ve yaş düzeyine uygun ise, çocuğunuzun yanında olarak birlikte seyredebilir, oyunları oynayabilir, üzerinde sohbet edebilir, fikir üretebilirsiniz. Çocuğunuz ile geçirdiğimiz boş vakitlerimiz, teknoloji saatlerinden ayrı olmalıdır ve yemek yerken veya uyumadan önce tablet ve televizyon alışkanlığı edinmemeli. Hatta uyumadan birkaç saat önce tablet ve televizyon ile çocuğun teması kesilmelidir. Eğer çocuğunuz günün tüm boş zamanlarını hatta uyku, yemek saatleri veya sorumluluklarına ayıracağı vakitten bile fazla televizyon, telefon, tablet, online oyun oynama alışkanlığı varsa, derhal yeni çözümler aranmalı, gerekirse bir uzmandan destek alınmalıdır.

 

Çocukların çok seyrettiği kahramanlar ya da internet fenomenleriyle özdeşim kurabileceğini unutmamak gerekir. Çizgi film ve oyunlardaki karakterlerin insanların yapamayacağı şeylerin gerçek olmadıklarını, çocuklara anlatmanız gerekmektedir. Bazen çizgi filmlerde veya oyunlardaki şiddet içeren görüntüleri gördüğü zaman, problemlerimizi şiddet ile değil iletişim kurarak çözmemiz gerektiği her seferinde vurgulanmalıdır.

 

Çocuğunuzun günlük örneğin, 40 dakikalık ekran süresini, önceden planlamalı, tablet kullanıyorsa, internet (wii fii) kapatılarak, izlemesinin faydalı olacağına inandığınız videoları önceden tabletine indirebilirsiniz. Böylece sınırsızca youtube, vb. dijital portallarda çocuğunuz tek başına kalmasını ve kaybolmasını önleyebilirsiniz.

 

Çocuğunuza ilk olarak teknolojiyi faydalı kullanma becerisi edindirdikten sonra, ikinci adım olarak, teknolojik tuzaklardan kendini nasıl koruyacağını öğretmektir. Çocuğunuza nasıl belli bir yaşa geldiğinde mahremiyet eğitimi veriyorsak, aynı şekilde teknolojiyi kullanırken kalabileceği uygunsuz bir içerik ile karşılaşabileceğinin bilgisinin yaşına uygun olarak basitçe açıklanması ve böyle bir durumla karşılaştığı zaman seyretmemesi, hemen kapatması gerektiği çocuğa öğretilmelidir ve bu çok önemlidir.

 

Çocuklar için akıllı telefon kullanımın yaşı en erken 11-12 yaşlarında olmasını önermekteyim. Küçük yaşlarda başlayan telefon kullanımları çocuğun gelişimini olumsuz etkileyebileceğini biliyoruz. Sosyal medya kullan çocukların velileri mutlaka, sanal dünyada tanıştığı veya takip ettiği kişilerin aslında “yabancı” olduğunu bilmeleri sağlamalıdırlar. Ve kesinlikle çocuğun kişisel bilgilerini, ev, okul adresi, telefon numarası, kimlik numarası, vb. özel bilgilerin yabancılarla paylaşılmaması gerektiği çocuğa öğretilmelidir. Ayrıca çocuğunuzun mesajlaşmamalarının da hem içeriği hem de kimlerle yazıştığını takip etmenizi öneririm. Çocuk cinsel istismarı ve zorbalığına maruz kalmamaları için, teknoloji kullanırken de mahremiyete ve kişisel alanları olduğu eğitimi verilmesi gerekir. Böyle bir durumla karşılaştıklarında kaygı duymadan, hemen size ve yakınındaki, güvendiği ilk büyüye öğretmeni, ananesi, teyzesi, amcası kim varsa çekinmeden anlatmasını öğretebilirsiniz. Çocuk ile etkin, açık ve sağlıklı iletişim kurmak bu yüzden çok değerlidir. Aksi takdirde çocuklar ailelerinden çekindikleri, azar işitmemek veya eleştirilmemek için aylarca hatta senelerce istismara veya zorbalıkla tek başlarına mücadele etmek durumunda kalmaktadırlar. Bu süreç çok yıpratıcıdır ve çocuğun ruhunda izler bırakmakta, duygu dünyasını ve güven duygusunu zedeleyebilmektedir.

 

Çocuğun oynayacağı oyunlar, mutlaka yaş düzeyine uygun oyunlardan seçilmelidir, akranları ya da yakın arkadaşları oynuyor diye online oyunları tasvip etmiyorsanız, nedenlerinizi net bir şekilde anlatıp, sınırınızı çizmelisiniz. Çocuk ailesinden gerekli ilgi ve övgüyü alırsa, rekabet gerektiren oyunlarda yaşadığı başarısızlık duygusu ile iç dünyasında hesaplaşabilir. Ancak çocukla evde sağlıklı bir iletişim ve çocuğa ilgi gösterme de sıkıntı varsa, çocuk bu fark edilme ve ilgi açlığını online oyunlarda hırslanarak fark edilmeye ve takdir kazanmaya çalışabilir. En başta söylediğim, sağlıklı iletişim ve paylaşımların olduğu bir aile ortamında büyüyen çocuklar, bu tarz bağımlılığa yaslanmıyor ve kendi limitleri içinde yetinmeyi ve kendini durdurabilmeyi öğreniyorlar. Bizler ebeveyn olarak onların hem psikolojik hem sosyal hem zihinsel hem de fiziksel gelişimlerini pozitif bir disiplin anlayışıyla geliştirmeli ve çocukla kurduğumuz iletişimde, tehdit, pazarlık dilinden uzak bir uzlaşma dili yaratmalıyız. Çünkü yasak konan durumlar ilgi çekicidir ve daha cazip hale gelir, çocuk dünyasında merak uyandırabilir.

Her çocuğun gelişimi, ruhu, yetenekleri, içinde yaşadığı aile sistemleri farklıdır. Ebeveyn olarak çocuğunuzun hayatında çok önemli bir yere sahipsiniz. Ve ben her zaman emek verilen her şeyin er ya da geç yeşereceğine inanan bir uzmanım. Dolayısıyla teknolojik dünya biraz yabancı gelse de önce kendinizi bu alanda yetiştirmeli ve çocuğunuzun dilinden anlamak için emek  göstermek gerektiğine inanıyorum. Emeklerinizin daim olması dileğiyle.

 

Rüveyda İnce Engin

Uzman Psikolojik Danışman

Çocuk, Ergen ve Yetişkin &

Çift ve Aile Terapisti

ruveyda@ruveydaince.com

www.ruveydaince.com

 

 

 

 

Related Posts

Leave A Comment