Okul Çağı Çocuklarında Teknolojik Sınırlar Nasıl Konur?
Okul Çağı Çocuklarında Teknolojik Sınırlar Nasıl Konur?
“Çocukların teknolojiyi faydalı kullanmayı öğrenmeleri, aslında bir yaşamsal beceridir”.
Bir senedir küresel bir salgın ve felaket yaşıyoruz. Bu süreçte çocuklarımız ile evde uzun zamanlar geçirmeye başladık, yoğun çalışan anne ve babalar olarak aslında aile üyeleri ile yeniden karşılaştık ve tanıştık. Bu tekinsiz süreç, maalesef hala devam etmektedir. Bu süreçte bazı ailelerimizin hem ailesinden hem sağlığından hem ekonomik olarak bazı kayıplar yaşadı(!) Ve çocukların kaygı, anksiyete ve gerginlikleri arttı, yasını tam olarak yaşayamadan, başka toplumsal streslerle karşı karşıya kaldığımız bir süreçteyiz. Hepimiz ise, özgürlüğümüz (dışarıya çıkma) ve sınırlı temas yani sosyal mesafe durumundan dolayı sevdiklerimize sarılamadığımız ve içten kucaklaşamadığımız bir süreçteyiz. Bu sadece çocuklar için ebeveyn olarak bizleri de zorlayan bir dönem. Peki bu süreci daha katlanabilir hale nasıl getirebiliriz? Neye ihtiyacımız var? Öncelikle ebeveyn olarak bu soruları kendimize sormak ve ruhsal dayanıklılığımızı arttırıcı birtakım kararlarla hayatımıza yön vermemiz gerekiyor, çünkü pandemi halen devam ediyor(!)
Evde çalışmaya başlayan ebeveynler ise, eskisinden daha farklı ve yeni sorumluluklar edindiler ve çocukların da evde olmasıyla, denge kurmaları gereken birçok yenilikle karşı karşıya kaldılar. Birçok aile, ‘yeni normal’e uygun yeni ‘rutin’ler oluşturabildiler. Pandemi süreci, diğer yaşadığımız eski günlerdeki bir süreç olmadığı için, çocuğa konulan sınırlarda biraz gevşemeler olabilir. Ancak okulların kısmen açılması ile yeniden rutinleri oluşturmak adına, online eğitim gören çocuklarımıza daha rahat kabul ettirebileceğimiz bir döneme girdiğimizi düşünüyorum. Bu süreçte, çocuklar okulu çok özlediler ve okula başlamanın onlara ilaç gibi geldi. Çünkü okul çağı çocukları için akran iletişimi ve etkileşimi çok önemlidir. Çocuğun psiko-sosyal gelişimi için de okul, öğretmen ve arkadaş ilişkileri çok değerli katkılar sağlar.
Peki, çocukların okula gitmediği günlerde evde online ya da Eba tv’den eğitim gördüğü zamanlar dışında evde teknolojik sınırları nasıl koyacağız? Nelere dikkat etmek gerekiyor?
Öncelikle çocuklarınızın teknolojiyi doğru kullanılmasını sağladıktan sonra ve çocukları teknolojiyi faydalı kullanma yollarını öğrettikten sonra, belirli sürelerde çocuğun teknoloji kullanması gelişimini olumlu etkileyeceğini düşünüyorum. Her şeyin, ofis işlerinin, okuldaki eğitimlerin dijitalleşmeye başladığı bu pandemi sürecinde, çocukları teknolojiden kopartmaya çalışmak uygun değildir. Ancak çocuklar henüz küçük oldukları onlara, teknolojiyi nasıl doğru kullanacaklarını öğretmemiz ve takip etmemiz gerekmektedir. Çocukların teknolojiyi faydalı kullanmayı öğrenmeleri, aslında bir yaşamsal beceridir. Teknolojiyi faydalı kullanımları örneğin; online dersler, sanal müze, canlı sergileri gezmek, belgesel ve araştırmalar yapmak için internette arama yapmak, kodlama, kelime oyunu, satranç vb. oyunlar…
Çocukluk döneminde teknoloji kullanım sürelerinin sınırlanması çok önemlidir, çünkü ekran bağımlılığına kadar giden bir sürü problemi de yanında getiren, sanki bir kartopunun çığa dönüşmesi çok hızlı yol alabilmektedir. Nasıl ki, çocuğumuzu sokakta tek başına bırakmıyorsak, internet dünyasında da tek başına bırakmamız gerekmektedir. Çünkü çocukların önüne aniden çıkacak şiddet, cinsellik içeren, onları korkutan içerikler ortaya çıkarabilir. Ve sosyal medya kullanıyorsa, çeşitli kötü niyetli kişilerin istismarı veya yakının zorbalığına maruz kalabilir. Ve bu deneyimlerin sonucunda, çocukların uyku, yemek, tuvalet alışkanlıklarındaki düzeni bozabilir ve kaygı ve korku düzeylerini arttırabilir. Dolayısıyla baştan çerçeveyi belirlemek ve çocuğumuzun oynadığı oyundan tutun, seyrettiği “youtube” kanallarına kadar her şeyi takip etmeniz çok önemlidir. Öncelikle ekran süresi derken, çocuğun tablet, telefon, televizyon, vb. ekrana sahip olan tüm teknolojik aletlerin kullanım sürelerini birlikte, toplam ele alıyoruz. Çocuğun gelişimize katkı sağlayacağını düşündüğünüz oyunlar, videolar, vb. bu ekran sürelerine dahildir. Yani, günde 1 saat çizgi film+ 1 saat tablet toplam iki saat uygun değildir, gelişimi için zararlı, fazla bir kullanımdır. Eğer tablet de kullanmak istiyor ise, örneğin, 7 yaşında bir çocuk ise, 40 dakikasını ona istediği gibi bölerek kullanmasına izin verebilirsiniz. Ve bu sürelerin tutarlı bir şekilde takibi ve çocuğa onun dışındaki sürelerde ne yapacağını çocuğunuz ile planlayarak, işbirlikçi bir üslup çocukla konuşmalısınız ya da zevk alabileceği oyunları birlikte oynayabileceğinizi, birlikte keyif alabileceğiniz etkinlikleri, kutu oyunları, spor ve sanatsal etkinlikler veya sohbet zamanları gibi yapabileceklerinizi günlere göre hafta başından planlayabilirsiniz. Bu noktada çocuğunuz ilgisine göre hobileri olması işinizi çok kolaylaştıracaktır.
*Pedagoji derneği, yaşa göre ekran süreleri; |
0-3 yaş= Sıfır ekran! (Tablet, televizyon, telefon, bilgisayar, vb. ekran ile hiç temas olmaması.) |
3-6 yaş= günlük toplam 20-30 dakika |
6-9 yaş= günlük toplam 40-50 dakika |
12 yaş ve üstü= günlük toplam 2 saat |
Çocuğa dijital sınırlar koymak aslında okul öncesi dönemden bile önce bebeklik döneminde başlamaktadır. Eğer ipin ucunu kaçırdıysak da lütfen endişelenmeyin, hiçbir zaman geç değildir. Bir anda bütün kullanımlarında değil ama yavaş yavaş, kademeli olarak sürelerin azaltmasını öneriyorum. Örneğin, 4 saat oyun oynayan bir çocuğu, bir anda keserseniz başka sıkıntılar çıkacaktır. Yerine eğlenceli bir şeyler koyarak, ilk günler 3 saate indirip, sonra yavaş yavaş istenilen sürelere inilmesini öneriyorum. Burada anahtar öneri, çocukla sağlıklı iletişim kurmaktır. Teknoloji dünyası renkli, eğlenceli ve farklı içeriklere dolu, bütün çocukların ilgisini, dikkatini çekmektedir. Baştan çocuğumuzla neden böyle olması gerektiğini açıklamanız ve teknolojik aleti elinden alıyorsak, ona keyif verecek başka bir şeyi mutlaka çocukla buluşturmalıyız, çünkü çocuk kendisini cezalandırılmış hissedebilir. Ve karşılıklı iletişimsel çatışmalar yasabilirsiniz. Bunun olmaması için açık ve sade bir dil kullanarak, abartılı ifadelerden kaçınarak, çocuğunuzun göz hizasında, her ihtiyaç duyduğunda bu kullanımların nasıl olmasıyla ilgili açıklama yapmanız ve onu ikna etmeniz çok değerlidir. Çocuklar çok iyi gözlemcidirler, o yüzden bizim ebeveyn olarak da kendi teknolojik aletleri kullanımımıza dikkat etmemiz ve ona sen oyuncaklarınla oyna deyip, elimizdeki telefona bakmamalıyız. Ekran bağımlılığı maalesef bu yüzyılın bir rahatsızlığı ve biz yetişkinlerde de sıklıkla görülmektedir, dolayısıyla anne-baba rol ve model olarak da çocuklarımıza olumlu davranışlar sergilememiz de çok önemlidir.
Rüveyda İnce Engin
Uzman Psikolojik Danışman
Çocuk, Ergen ve Yetişkin &
Çift ve Aile Terapisti
ruveyda@ruveydaince.com