Anaokulu ve İlkokula baslarken
Anaokulu ve İlkokula başlarken
Bebeğim ve Biz.19.7.2013
Okula göndermek konusunda kararlı ve ısrarlı olun!
İlkokula alışma süreci nasıl olur?
Çocuk için okula başlamak, akademik ve sosyal yaşam süreci merdiveninin ilk basamağına adım atmaktır. Bu adım, hem çocuk hem de anne babalar için heyecan verici ve bir takım kaygılarının da içten içe yaşandığı doğal bir serüvendir. Okul açılmadan haftalar önce okul hazırlıkları başlar. Çocuğun ihtiyacı olan kıyafet, çanta, kitap, kalem, vb. ihtiyaçlar alınır. Okul öncesindeki ihtiyaçlar karşılanırken, ebeveynlerin içten içe düşündükleri bazı belirsizlikler olabilir. “Çocuğum okula alışabilecek mi?”, ” Acaba sınıf arkadaşları ile uyum sağlayabilecek mi?”, “Okuma yazmayı öğrenebilecek mi?” gibi pek çok soru ailelerin kafasını meşgul edebilir.
Bunlar okula başlama sürecinde her ebeveynin yaşayabildiği durumlardır. Özellikle ebeveynler bu durumları yaşarken çocuğa bunu yansıtmamaya özen göstermelidirler. Çünkü bu durum çocuğun kaygı düzeyini arttırıp, okula uyum sürecinin uzatabilir.
Anne babaların tavrı ne olmalıdır?
Çocukların ilkokula kolay adapte olabilmeleri için anne babalara bazı görevler düşmektedir. Çocuk anne baba ve çevresi tarafından psikolojik olarak okula hazırlanmalıdır. Öncelikle çocuk, okula başlamadan önce hangi okula gideceği ve okulda arkadaşlarıyla birlikte okuma yazma öğreneceği ile ilgili bilgilendirilmedir. Okula başlamadan önce çocuğun okulunu ziyaret etmesi onu okula motive edip, heveslendirecektir.
Okulla birlikte çocuk, sosyalleşme sürecine de girmektedir. Okul çocuğun sosyal kuralları öğrenmesinde bir köprüdür. Bu süreçte çocuk yeni kurallar ve sorumluluklar kazanır. Evde yaşına uygun kurallara uyabilen çocuk, okul yaşamında uyması gereken kuralları çabuk benimser. Bu dönemde anne babalar evde çocuğun yerine getirebileceği bir takım sorumluluklar vermeli ve evdeki kurallar tekrar gözden geçirebilirler. Çünkü bu yapılan küçük dokunuşlar; çocuğun sosyal kuralları öğrenmesini kolaylaştıracaktır.
İlkokul korkusunu yenmek için önerileniz nelerdir? Okul fobisi için öneriler…
Okul çağı çocukları korkuları aracılığıyla çevrelerine uyum sağlamayı ve problemlerle baş etmeyi öğrenirler. Korku, çocukları güvende tutan, pozitif bir işleve de sahiptir. Ancak unutulmamalıdır ki; bazen çocuklar hem de sosyo-duygusal hem de akademik açılardan olumsuz etkilenebilecekleri korkular da yaşayabilirler. Bu da; okula ilk başlayan çocuklarda okul korkusu olarak kendini gösterebilir.
Okul korkusu denildiğinde, çocuğun okuldan ya da oradaki bir şeyden korktuğu anlaşılabilir. Bazı durumlarda okul korkusu diye adlandırılan şey, gerçek bir korku ve ayrılık kaygısının bileşimidir. Çocuğun yaşadığı bu okul korkusunu anlamak için, çocukla yakın iletişim ve işbirliğinde bulunulması gerekmektedir.
İlkokula başlayan çocuk için okul yeni bir ortam olduğu için hem sınıf öğretmeni hem rehber öğretmeni çocukla adaptasyon çalışmaları yaparken anne babaların da üstüne düşen bazı şeyler?
Öncelikle gitmek istemediği veya okula gitmediği için çocuğu suçlayıcı ve baskıcı ebeveyn tutumundan kaçınmak gerekir. Bu durumun geçici olduğunun, başka çocuklarda da görüldüğünün ve kolaylıkla düzelebileceğinin çocuğa anlatılması gerekir. Okula gitmesi konusunda ailenin tüm bireyleri olarak kararlı ve ısrarlı olmak, kararlılığınızı sözle olduğu kadar beden diliyle de çocuğa tutarlılığınızı hissettirmek önemlidir. Çocuğun düzenli olarak mutlaka okula gitmesi sağlanmalıdır. Çocuk ne kadar fazla devamsızlık yaparsa, yeniden düzenli olarak okula gitmeye başlaması o kadar zorlaşacaktır. Sınıf içinde yapılabilecek küçük dokunuşlar (görev verilmesi ve öğretmeni ile etkileşimin sağlanması, vb.) sorunun çözülmesi için yeterli olabilir.
Çocuk okul dönemi içinde okula gitmek istemiyorum derse…
İlkokula başlayan bazı çocuklarda okula uyum sağlamışken ve her şey yolunda iken, birden dönem içinde birtakım nedenler öne sürerek okula gitmeme veya okula karşı isteksizlik ve motivasyon düşüklüğü görülebilir. Bu durumda çocuğun tekrar okula alışabilmesi için öncelikle anne babaların çocuklarını etkili dinlemeleri ve onu anladıklarını hissettirmeleri mühimdir. Okul dönemi içinde çocuğun sızlanmaları nedeniyle “Bugün gitmesen de olur.” gibi yanlış yönlendirmelerde bulunulmamalıdır. Bu durum, çocuğun okuldan uzaklaşmasına neden olur ve okula uyumunu güçleştirebilir. Anne babanın çocuğa tutumu kararlı ve net olmalıdır. Eşzamanlı olarak çocukla rehber ve sınıf öğretmenin de onunla yakın iletişim ve etkileşim içinde olmaları gerekir. Bu noktada çocuğa sevgi ve güven duygusunun da aşılanması önemlidir.
Ödev yapma alışkanlığı nasıl kazandırılır?
Her çocuk yeni ve zor bir bilgiyi öğrenirken kendine özgü ve farklı öğrenme stiline sahiptir. Her çocuğun öğrenme stilinin onun parmak izi gibi farklı olduğunu ve başarı reçetesinin herkes için aynı olamayacağı hiçbir zaman unutmamalıyız. Farklılıklara duyulan saygı ve öğrenme ortamlarının kişinin tercihleri göz önüne alınarak oluşturulduğunda başarıda yükselme gözlemlenebilir.
İlkokula başlayan çocuğun ödev alışkanlığı edinmesi eğitim öğretim süreci boyunca özdisiplini geliştiren bir alışkanlıktır. Çocuktaki sorumluluk bilinci, ödev alışkanlığı ile paralel gelişir. Bu alışkanlığı geliştirebilmek için; öncelikle çalışma için uygun bir ortam hazırlanmalıdır. Bu ortam hazırlanırken çocuğun tercihlerini göz önünde bulundurmak gerekmektedir. İkinci aşama uygun çalışma saatini belirlemektir. Çalışma masasını dikkati dağıtacak nesnelerden arındırın. Çalışmaya en fazla dikkat gerektiren dersten başlayın. Uzun soluklu bir çalışma ise kısa molalar verilebilir. Çalışma süresini ve miktarını aşamalı arttırın. Çocuğun motivasyonunu arttırmak için “Aferin”, “Doğru yoldasın”,” Tebrik ederim “ gibi, sözcükler söylenmelidir. Ulaşılabilecek hedefler koymak çocuğu da rahatlatacaktır.