İlişkilerde karşılıklı olarak duygusal ihtiyaçların giderilmesi, ilişki doyumu için çok önemlidir.
İlişkilerde karşılıklı olarak duygusal ihtiyaçların giderilmesi, ilişki doyumu için çok önemlidir.
Yakın ilişkilerde gözlemlediğim, özellikle de romantik ilişkide çiftlerin hem kendini hem de eşi ile ilgili duygusal ihtiyaçların ne olduğunu dahi bilmediğini, farkında olmadığını veya ‘seviyorum zaten’, diye, diğer besleyici unsurları atlandığını görüyorum. ‘Duygusal ihtiyaçlar’ deyince, sevmek, sevilmek başta geliyor ancak çoğu zaman ilişkide duygusal yakınlık kurulması için diğer ihtiyaçların da giderilmesi çok önemlidir. Yaşam akışında birbirine eğilmeden, şefkat, önem göstermeden, anlattıklarını duymadan, onu anlamaya çalışmadan, hemdem olmadan, saygı ve özeni esirgeyerek paylaşılan zamanlar bir süre sonra duygusal uzaklığa ve eşlerin ayrılmasına neden olmaktadır. Ve maalesef birtakım sebeplerle boşanamayan çiftlerde ise derin mutsuzluk ve yaşamdan zevk almama, eksiklik ve o eksikliği başka kişi veya zarar veren alışkanlıklarla doldurmaya çalışarak farklı semptomlarla, örneğin, ani öfke patlamaları, en ufak şeyde tartışmaya başlamak, evden uzaklaşmak, yatakları ayırmak, vb. kendini gösteriyor.
Doyum veren bir ilişki yaşarken insanın sevildiğini, kendisine önem ve emek verildiğini hissetmesi onu hem çok güçlü hem de mutlu ve değerli hissettirir. Birey olarak ne olursa olsun yalnız olmadığını bilmek ve ‘ben’ olmaktan vazgeçmeyerek, ‘biz’ olmayı başarabilmek, ilişkileri sürdürmede çok değerlidir. Sevilmek kadar, sevmek de çok verimkar bir eylemdir. Eşini olduğun gibi kabul etmek ve iyi ve zor zamanlarda birlikte olmak ve ilişkiye yatırım yapmak gerçekten çaba ve emek gerektirir. Zor zamanlarda, karşılıklı olarak birbirine iletişimsel ve ilişkisel adım atan çiftlerin, yapılan araştırmalarda ilişki devamlılığının daha uzun sürebildiğini gösteriyor.
Günümüzde her şey çok hızlı yaşanmaya ve tüketilmeye başladı. Gerçekten değer verdiğiniz ve romantik anlar yaşadığınız partneriniz veya eşinizle doyum veren bir ilişki için “duygusal alma-verme” diye adlandırdığım durumda denge de çok önemlidir. Mesela, eşinizin sizi sevdiğinden eminsiniz, siz de seviyorsunuz ama vazgeçilmez olduğunuza o kadar eminsiniz ki, bu durum sizin ona karşı bakış, tutum ve davranışlarınızı etkiliyor, örneğin, ona ağzınıza ne gelirse, kırılacak mı veya onu üzecek mi, diye düşünmeden her şeyi söylemek, yaptıklarını eleştirmek, isim takmak veya dalga geçmek gibi özensiz davranışlarla ilişkide var olmak, ilişkiyi bir süre sonra -ki, bu süre kişiden kişiye göre değişir- ilişkinizi çıkmaza götürecek ve vermeden almanın sonuçlarına katlanmak zorunda kalacağınız bir geleceğe götürebilir.
Peki, doyum veren bir ilişkiyi sağlayabiliriz? Duygusal olarak ne hissediyorum, neye ihtiyacım var. Önce kendi, öz-farkındalığımızı geliştirerek ve gerçek ihtiyaçlarınızı belirleyerek ve usulü ile ifade ederek. Sonra eşimizi gözlemlemek, onunla içten sohbet etmek, onu dinlemek ve neye ihtiyacı var önyargısız onu suçlamadan anlamaya çalışmak ve tabi ki, sadece zor zamanlarda değil her fırsatta sarılmak, sevgini göstermek, tensel temasın, şefkatin, dokunmanın insanın doğasına çok iyi geldiğini artık hepimiz biliyoruz. Bazen birlikte hiçbir şey yapmamak, sessizliği bile paylaşmak bile çok anlamlıdır. Doyumu yaşamak için illa eğlenmek veya birlikte bir şeyler yapmak gerekmeyebilir, o an ne yaşanması gerekiyorsa, görev gibi olmadan, samimi, otantik ve spontan olarak bunları yapabiliyor veya paylaşabiliyor olmak önemlidir. Çünkü zorlama veya göstermelik sevgiyi ruhsal aygıt çok kolay hisseder ve inanmaz.
Bazen de bunları tek başımıza düşünmek, değiştirmek zor gelebilir, nasıl yapacağımızı bilemeyebiliriz. Eğer bu ve benzer bir kısır döngü içindeyseniz, ilişki kalitenizi arttırmak ve var olan pürüzleri yeniden anlamlandırmak ve çözmeye çalışmak mutlaka bu işin lisan eğitimlerini almış, uzmanlardan bireysel psikoterapi veya çift terapisi veya danışmanlığı alabilirsiniz. Bir çift terapisti olarak söylemeliyim ki, ilişkideki baş rol sizindir ve en önemlisi hissettiğiniz duygular ve davranışlarınızın altında yatan sebeplerdir. Bu süreçte çiftlere destek olmak ve Değerli Neylan hocamın söylediği gibi “ilişkiyi ütülemek” gibi değildir. Bilimsel, sistemik bakış açısıyla ilişkinin dinamiklerini sizin fark etmenizi sağlamak bile, ilişkinizde değişimleri de yanında getirecektir. Doyurucu, karşılıklı destek ve sevginin sıcaklığını, güvenini duygusal olarak içinizde hissedeceğiniz ilişki(ler) yaşamanızı dileğiyle.
Rüveyda İnce Engin
Uzm. Psikolojik Danışman
Aile ve Çift terapisti
Şubat,2019